
Hani büyüyünce, “Nerede o eski bayramlar” deriz ya…
Aslında güzel olan çocukluktur bayramlar değil, özlenen kıt kanaat bulunabilendir, bol olan değil.
Bir başka güzeldi çocukluğumuzda futbol. Rahmetli ağabeyimin mahallenin gençlerinden para toplayarak aldığı üzerinde, “Real Madrid” yazan futbol topuna bir annenin evladına baktığından daha iyi bakardık. Bütün gün tozlu, topraklı tarlalarda teptikten sonra akşam olunca annemden yalvar yakar aldığımız bir kaşık tereyağıyla dikişlerini yağlardık. Bu şekilde çamurdan sertleşen dikişlerin kopmasını engellemeye çalışırdık.
Buna rağmen açılan dikişleri onarmak da Nihalet öğretmene düşerdi. Elindeki ucu eğri çuvaldızla kırnap ipini büyük bir ustalıkla o deliklerden geçirir, sonra tekrar lastik pompayla topu şişirip bize verirdi.
Yine yollara tarlalara dalardık. Kimimiz Maradona, kimimiz Kempes, kimimiz Rumenigge olurdu.
Biz o dönemde Maradona yüzünden Arjantin sevdalısıydık. Lisede okuyan coşkun ağabeyimin getirdiği 4 renkli Günaydın Gazetesi’nin, “İspanya 82” sayfalarını satır satır okurduk.
Maradonalı Arjantin o kupada Brezilya’ya farklı yenilmiş ve Maradona kırmızı kart görüp, gözümüzden düşmüştü. Finalde ise İtalya, Almanya’yı 3-1 yenerek şampiyon olmuş, Rossi de kupanın kralı unvanını kazanmıştı.
O kupada Brezilya forması giyen Eder, Serginho ve Carlos daha sonra Malatyaspor formasını giyme şerefine de nail oldular.
86 Meksika’da 16 yaşındaydım artık. Bizim köyden 4 kilometre uzaktaki Kuşkayası Köyü’ne gidip orada maçları televizyondan izleyecek kadar büyümüştüm.
Ama maçlarla Ramazan ayı çakışmıştı. İftar saatinden 20 dakika sonra kupanın ilk maçı başlıyordu. Ama benim yürüyecek yolum ortalama 45 dakika sürüyordu. O yüzden annemin yaptığı yufka ekmeğinin içine tereyağı ve peynir doldurup yanıma su da alarak Kuşkayası Köyü’nün yolunu tutardım.
Hiç unutmam açılış maçını Meksika ile Belçika oynuyordu. O dünya kupasında Meksika tribünlerinin yaptığı şov “Meksika Dalgası” olarak günümüze kadar geldi. Maçı yanlış hatırlamıyorsam Meksika 2-1 kazanmıştı.
Maradona’lı Arjantin ise kupada fırtına gibi esmiş, finale kadar gelmişti. Finalde, Almanya’yı da Maradona’nın muhteşem performansıyla 3-2 yenip kupayı kazandılar. Maradona’yı ilk kez o zaman ağlarken görmüştüm. Daha sonra yaşadığı acılarda döktüğü göz yaşlarından çok farklı bir gözyaşıydı o…
İtalya 90 ise benim izlediğim en kirli dünya kupası olarak hafızamda yer etti. Özellikle Kamerun’un, İngilizler’e hakem tarafından boyun eğdirilmesi vicdanlarda derin izler bıraktı. Finalde Almanya-Arjantin bir kez daha karşı karşıya gelmiş, Almanya kupaya uzanmıştı ama gönüllerin şampiyonu Kamerun olmuştu.
ABD 94 ise benim gazetecilik yaşamımın ilk dünya kupasıydı. Seyirci rekorunun kırıldığı Yeni Kıta’daki bu futbol şöleninde uyuşturucu kullanan Maradona’nın balonu sönmüş, Roberto Baggio fırtınası esmişti. Baggio’nun, Brezilya’ya penaltılarla 3-2 kaybettikleri finalde penaltı kaçırması ise bir kahramanın hazin sonuydu.
98 Fransa’da ise Zinedine Zidan fırtınası esti. Fransız oyuncu takımına ilk dünya kupasını getirirken, finalde Brezilya’yı eze eze 3-0’la geçip kupayı kaldırdılar.
2002 Japonya ve Kore ise bana göre genel anlamda en keyifsiz dünya kupası olmuş, Ancak Şenol Güneş yönetimindeki Türkiye’nin kupadaki başarısı damaklarımızda eşsiz bir tat bırakmıştı.
Şenol Güneş, Türkiye’ye dünya üçüncülüğü apoletini takarken, kendisine yönelik eleştirilere en güzel cevabı sahada vermişti.
2006 Almanya’da diğer kupalara göre sönük geçmesine rağmen finalde Matterazi ile Zidane arasındaki kavga en çok hatırlanacak olay olarak hafızalara yer etti.
Şimdi dünya kupası ilk kez kara kıtada sahibini bulacak. Gerçekten bu kupa son dönemlerdeki en önemli futbol yıldızlarının ter dökeceği bir futbol şöleni olacak. Herkesin gözü Messi’nin üzerinde. Benim de gönlüm Arjantin’de. Che Guavera’nın yoldaşları kara kıtada neler yapacak kestirmek zor. Ben de herkes gibi Maradona’nın iyi bir hoca olmadığını biliyorum. Ama onun çeketinin bile kulübede olması bir fark yaratır…
86 Meksika’daki gibi yine mavi-beyaz atkıların havaya kalkıp, “Vamos, vamos Argentina!” diye Afrika’yı inleteceği bir finali özlemle bekliyorum.
Kenan Karcı
kenankarci@hotmail.com


0 yorum:
Yorum Gönder